17 Kasım ,12. Sayı , 2. Sayfa

Fırka Zihniyetleri

Ä°ntihabatın tevlit ettiÄŸi (seçimlerin sebep olduÄŸu) mÃ1/4cadelât mÃ1/4nasebetiyle mÃ1/4frit bir faaliyete intikal eden fırkaların muhtelif tezahÃ1/4rat-ı fikriye (fikir gösterileri) ile pek karışık cereyanlar vÃ1/4cuda getirdiklerini görÃ1/4yoruz.

Bu meyanda (arada) bizim için en ziyade calib-i dikkat (dikkat çekici) olanı ,TeÅŸkilât-ı Milliye'den milleti ayırmak için sarf olunan iftiralar ,ve boÅŸuna gayretlerdir.

Atiye maâ€(tm)tuf (geleceÄŸe yönelik) uzun senelerin, asude (mutlu) ve sakin devirlerindeki içtimai ıslahatına mÃ1/4stenit (toplumsal iyileÅŸtirmelerine dayanak olan) her tÃ1/4rlÃ1/4 nazariyeler ve programlar fevkinde (Ã1/4stÃ1/4nde) bir memleket fikri, bir vatan endiÅŸesi mevcut olduÄŸunu ve bunun, Anadoluâ€(tm)nun bu fikir ve endiÅŸe Ã1/4zerinde ittifak ettiÄŸini (anlaÅŸtığını / birleÅŸtiÄŸini) bir tÃ1/4rlÃ1/4 kabul etmek istemeyenlerin bu millet arasındaki mevkileri cay-ı teemmÃ1/4ldÃ1/4r.(dÃ1/4ÅŸÃ1/4nÃ1/4lecek noktadır).

Biz Anadoluâ€(tm)da az çok teÅŸkilâta mâlik olan bÃ1/4tÃ1/4n fırkaların hainane kıyamlara (isyanlara / baÅŸkaldırılara) kadar ileri giden bir iki istisnasından katâ€(tm)i nazar olunursa (bir tarafa bırakılırsa) kâmilen (tamamen) TeÅŸkilât-ı Milliye'ye taraftar ve bugÃ1/4n için yalnız memleketin istiklâl ve tamamiyetini istihdaf edinen ( amaç edinen/hedef seçen) MÃ1/4dafaa-i Hukuk Cemiyeti ile beraber olduklarından ÅŸÃ1/4phe etmiyoruz.

Halbuki Ä°stanbulâ€(tm)da, Anadoluâ€(tm)nun bu birliÄŸini kabul etmek istemeyerek hâlâ bir çok hamiyetli ve vatanperver azasının fırka ihtirasatına alet olabileceÄŸini zan eden ve onların hempası (yandaşı/kötÃ1/4lÃ1/4k arkadaşı) olup bilâ perva (çekinmeden/korkmadan) yaygara etmek hakkını kendisinde gören yoz zevat yanlış ve hilâf-ı hakikat (gerçek dışı) neÅŸriyat yapmakla calib-i dikkat olmaktan hâli kalamaz.

TeÅŸkilât-ı Milliyenin hedefi olan milli ve vatani vahdeti (birliÄŸi) ,fırkaların menafii ve ihtirasatı ile kendi zihniyetlerine feda ederek memlekete ve vicdanına karşı çok ağır mesuliyetler altında kalmak istemeyenler, mensub oldukları fırkaların âmâl-i milliyeye, Anadoluâ€(tm)nun vahdeti fikri ve âmâline muarız (karşı) fikir ve hareketlerine iÅŸtirâk etmediklerini neÅŸr ve ilana nihayet mecbur olacaklar zan ediyorum.

Bu takdirde Anadoluâ€(tm)daki fırka teÅŸkilâtının , âmâl-i milli (ulusal amaç) ve vatan endiÅŸesinden uzak, vahdet-i mukaddesat karşısında , ne mahiyette olduÄŸu bÃ1/4tÃ1/4n cihan nazarında tayin edilecek (belirlenecek) ve nefislerinde, Anadoluâ€(tm)ya gelerek bir fırka teÅŸkilâtında salahiyet mevhumesini (kuruntusunu) gören ve yalnız sevk-i menfaat (çıkar hissi ) ile hareket ettiklerine ÅŸÃ1/4phe olmayan beÅŸ on kiÅŸinin ne kadar zavallı bir maksatda kaldıkları anlaşılacaktır.

Konyaâ€(tm)dan çekilen ve Ä°stanbul gazeteleri ile ilân edilen telgraf bunun baÅŸladığını gösteren en gÃ1/4zel bir misaldir. Ne kadar yazık ki memleketimizde en basit en hâli (boÅŸ) hakikatlerin bile Ä°stanbul muhitine kabul ettirilebilmesi, Anadolu için bilÃ1/4zum mÃ1/4cadelatı tevlid ediyor (gereksiz kavgaları doÄŸuruyor).

***

Ä°ntihabat kararnamesinin tayin ettiÄŸi mÃ1/4ddetler Ã1/4zerinden yirmi gÃ1/4nÃ1/4 mÃ1/4tecaviz bir mÃ1/4ddet-i mÃ1/4rûr ettiÄŸi (sÃ1/4re geçtiÄŸi)) halde henÃ1/4z pek mahdut yerlerde intihabatın ikmal edilebilmiÅŸ olması mesâ€(tm)uliyetdarların oldukça ağır hareket ettiklerini ihsas ettirmekte (hissettirmekte) dir. Ä°ntihabatın (seçimlerin) bir an evvel ikmalindeki lÃ1/4zum ve zaruret aÅŸikâr olduÄŸuna nazaran biraz daha mesai ve faaliyet gösterilmesi ÅŸayan-ı arzudur.

İmzasız