29 Aralık, 18. Sayı,3. Sayfa,3. Sütun

Teslihat Tahdit Edilebilecek mi ?

İkdam Gazetesinden

İngiltere ‘de teslihatın tevsi’ine (silahlandırmanın genişlemesine )taraftar olanlarla muhalif olanların bir münakaşası . "Bu hal böyle devam eder mi ?"

Ahiren (sonunda) İngiltere Cambridge (*) darülfünununda (üniversitesinde) saray-ı imparatoriye ye mensub (imparatorluk sarayından) iki prensin huzuru (katılımı) ile gayet mühim bir ictima’ akd edilmiş (toplantı yapılmış ) ve bu içtimada ez cümle tahdid-i teslihat mesele-i mühimmesi (özetle silahlandırmanın sınırlandırılması önemli konusu) münakaşa olunmuştur.

Mevzu-u bahis olan teslihat meselesi ,dârülfünun da elyevm (bugün) bulunmakta olan gençleri alâkadar eylemiş olacak ki samiin (dinleyici) locaları gençler ile dolmuş idi.

Bu içtimada Cemiyet-i İttihadiye Kâtib-i Umumisi (Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri) Mıster Rayd demişlerdir ki: "teslihat-ı hazıraya muhasım (şimdiki silahlandırmaya karşı) olanlar, cihanda hiç bir ordunun bulunmayacağı muazzam devre-i tarihiyenin husûlüne (tarih devresinin meydana gelmesine) kadar berri ve bahri (kara ve deniz) kuvvetleri ve kuva-yı havaine (hava kuvvetleri) ile bunlara lâzım olan malzemeyi muhafaza etmeğe gayret etmişlerdir.

Filvaki (gerçekten) Cemiyet-i Akvam (Milletler Cemiyeti) kuruluncaya kadar milletler teslihatı (silahlanmayı) muhafaza etmelidirler .

Harbi umumiyi görmüş olanların ve burada bulunanların kısm-i azamı (büyük çoğunluğu) gibi harbi umumiye bilfiil iştirak eylemiş olanların artık kökleşmiş bir fikirleri var idi. Zanneylemişlerdi ki artık harb olmayacak.

Ancak milletler arasında fena kan bulunmadığına kim hükm edebilir? Amerika kendi teslihatı tahdit etmek vadisinde edna mülahazada (silahlanmayı sınırlandırma konusunda yorum yapmakta) bile bulunmuyor.

Britanya kendi imparatorluğunu müdafaaya hazır olmalıdır. Bunun mânası büyük Britanya‘nın ebharda) teferruku (denizlerdeki farklı durumunu) muhafaza , ticaret ve mevad-ı iaşe(yiyecek maddeleri) tedarikatını temin eylemesidir . Britanya gibi muazzam bir imparatorluk için bu umurun (işlerin) temini bir kuvve-i inzibatiyeye mütavakkıftır (bağlıdır) ki bu da ordudur.

Teslihat aleyhdarlarına sorarım ,bu millet kendi müdafaasını temin etmeğe kadir olmayacak kadar acizmidir ? Bu cihete müspet cevap verilmesine ihtimal vermem. O halde sualimi tebdil ile (değiştirerek) bu imparatorluk kendi müdafaasını ihmal edebilir mi ? suretinde irad eylerim (söylerim)

Biz eğer cemiyet-i akvama müzahir (birleşmiş milletler cemiyetine arka / yardımcı) olacak isek kuvvetli bulunmalıyız.”

Muhalif tarafın liderliğini Mister Abraham ifa etmek de idi.

Mumaileyh (adı geçen) evvelce parlamento azasından olan Irlandalı bir zatın mahdumu olup Irlandalılara has olan belagat ve talâkata malikdir. Mıster Rayd’a cevaben irad-ı kelâm ederek demiştir ki:

“Eğer harbe hazırlanmak harbe karşı bir teminat ise 1914 senesi Ağustosundaki cihan vaziyeti ,şimdiye kadar misli görülmemiş derecede müsellah (silahlanmış) idi. demek lâzımdır.

Teslihatta (silahlandırmada) harpten evvelki erkâna tenezzül edilmelidir (adetlere inilmelidir). Buna, nihayetinde icrası vaad edilen bilcümle tasarrufatın vukuuna imkân olursa bahriye mevcudu 14 600 e veya o reddelerde bir adede tenezzül edecektir (inecektir). Eğer ciddi tasarruf icrası matlub ise (isteniyorsa) bazı perakende kısımların terhisinden bir zarar hasıl olamaz.

Teslihat bir inzibata tabi olmalıdır. Rusya’da sarf edilen yekûnlara bir defa atf-ı nazar ediniz (dikkatlice bakınız). Bizim rical-i hükûmetimiz hakkında cihanda söylenen sözleri işittiniz. Bir taraftan bol keseden cemiyet-i akvam lâyihasına vaz’-ı imza edenlerin bu gibi sözleri fark etmemeleri iyi bir şey olamaz.

kûmet ricalimize sorarım: Biz cihana hakimiyet iddiasında bulunacak derecede cesim (kocaman) bir donanmayı muhafaza etmek isterken ne yüzle tahdid-i teslihattan (silahlandırmanın sınırlandırılmasından) bahs edebiliriz ? Biz Alman’ları tahdid-i teslihata mecbur ediyoruz. Halbu ki Almanlar pek ziyade ezrar edilmiş (zarara uğratılmış) olduğu cihetle bizden daha çok süratle vaziyet-i asliyesini ihraz edebilecektir ( çabucak gerçek durumunu elde edecektir)."

Müteakiben teslihat kararnamesi lehinde olarak Lord"....” daha ziyade Mıster Abrahm’a cevap vermiş olmak üzere irad-ı kelâm ile (konuşarak) demiştir ki :

"1914 senesinde biz az çok harb-i umumiye hazır olmamış olsaydık bu gece bu meseleyi müzakere edecek vaziyette bulunamayacak idik. Ben çokluk mesail-i maliyeye (para konularına) akıl erdirebiliyorum . Ancak bildiğim bir şey vardır ki o da, şimdiki halde bir liramız mukabilinde öteden beri tedarike alışmış olduğumuz miktar da eşya alamamakda olduğumuzdur.

Maliyede ihtisası olanlardan işittiğime nazaran harpten evvelki elli milyon liranın mukabili şimdi yüz kırk milyon liradır. Paranın ve malzemenin kıymetindeki bu tahvili (değişimi) muhalifler inkâr edebiliyor mu ? Muhalifler, bana dediler ki : seyahat-i harbiyenin (harbin gidişinin) idaresi için yumruğu sıkmak icab etmez .

Bunlara cevap vermek için belagatkârane (güzel söylemeye uygun) sözler bulamıyorum. Ancak siyaset-i harbiyeyi , müzahir (savaş politikasını, yardımcı /destekleyen) bir kuvvet olmaksızın idareye teşebbüs etmek pek gülünç olur. Zaman oldu ki bir tayyare Afganistan’da bir harb vukuuna mani’ olmuş idi (savaş çıkmasını engellemiş idi).

Umumiyetle müsavi bir nispet dairesinde tahdid-i teslihata (dengeli bir oranda silahlandırmanın sınırlandırılmasına )muvafakat olunursa biz aynı derecedeki tefevvukumuzu (üstünlüğümüzü) nispeten cuz’i (az) bir mesarif ile idare etmiş olurduk Ancak buna hemen imkân olmadığı cihetle cemiyet-i akvamın tesisi ( milletler cemiyetinin kurulması) tarihine kadar cereyan edecek olan müddet zarfında memleketin selametini temin için teslihatımızı idame ettirmeliyiz (Silahlandırmamızı devam ettirmeliyiz)”.

(İkdam'dan)

 

 

 

 

 

 

 

 

(*)Cambridge Üniversitesi : Cam ırmağı kenarında. Özel vakıflar topluluğu. Her vakfın kendine göre ayrı bir yöntemle yönettiği koleji vardır. Kolej veya hollerin en ünlüleri (kuruluş yıllarına göre): Peter hause(1284), Clara Hall (1336), Pembroke (1347), Trinity Hall (1350), Corpus Chiridti (1352), King's (1441), Quenn's (1446) Christ's(1505) Saint John's (1551) Trinity (1546) Sidney Sussex (1558). Downing (1800) (Meydan Larousse)